Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ile birleştirmek | combine with f. | ||
The fight against terrorism must always be combined with the rule of law. Terörizmle mücadele her zaman hukukun üstünlüğü ile birleştirilmelidir. More Sentences |
||||
Genel | ile birleştirmek | tie up with f. | ||
It is rumored that the firm is going to tie up with an American company. Şirketin bir Amerikan şirketi ile birleşeceği söylentileri var. More Sentences |
||||
Genel | ile birleştirmek | integrate with f. | ||
Genel | ile birleştirmek | add with f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | tie into f. | ||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | alloy with f. | ||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | alloy with f. | ||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | compound with f. | ||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | intersperse with f. | ||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | join with f. | ||
Öbek Fiiller | ile birleştirmek | merge in f. |